Mevat Arazi Ne Demek? 1858 yılında yürürlüğe giren Arazi Kanunu, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’ın ilanıyla beraber tımar ve zeamet sisteminin sona ermesinden sonra ihtiyaç duyulan yeni düzenlemelerin yapıldığı, önceki kanunlara ve şer’i hükümlere uygun olarak tasarlanan 132 maddelik bir kanun olarak bilinmektedir.
Osmanlı Toprak Sistemi Hakkında. Arazi Kanunu ile önceden farklı adlarla anılan arazi türleri bir araya getirilerek tekrardan düzenlenmiştir. Kanuna göre Osmanlı Devleti toprakları Mülk Arazileri olarak bilinen arazileri Arazi-i Memluke, Miri araziler olan bilinen topraklara, Arazi-i Miriye, vakıf arazilerinden oluşan alanlara sie, Arazi-i Mevkufe, Kamu arazilerinden oluşan Arazi-i Metruke ve boş araziler konumundaki Arazi-i Mevat olarak yeniden düzenlenmiştir.
Mevat Arazi Ne Demek?
Mevat arazi, tarıma elverişli olmayan arazi alanlarından olduğu içindir ki ölü topraklar, çorak veya hali yerler olarak da ifade edilmektedir. Mevat arazilerin ayırt edici özelliği, onun kullanılmaya ve ekilmeye biçilmeye elverişli olmaması ve halk yararına terk ve tahsis edilmemiş alanlar olmalarıydı. Halkın yararlandığı arazi, köy ve kasabadan ne kadar uzakta olursa olsun bu tür araziden sayılmazdı. Eğer yararlanma durumu yoksa köy ve kasabaya yakın oluşu onu mevat arazi olarak nitelendirilmekteydi.
Bu arazi türünden olan topraklardan faydalanmayı sağlamak amacıyla, bu yerlerin ihyası, yani insan emeğiyle tarıma elverişli bir hale getirilmesi yapılmaktaydı ve ihya için yetkili merciinden izin almak gerekmekteydi.
İhya eden, arazinin sadece yararlanma hakkına sahip olmak istediği takdirde memurundan alacağı genel nitelikteki bir izin gerekmektedir. Bu şekilde ihya edilen arazi “miri arazi” niteliğini kazanmaktaydı.
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 7 Maddesine Göre Belirtme Nedir? hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için tıklayınız.
İlk yorum yapan olun