Müteselsil Sorumluluk, TBK md. 162’a göre tasarlanmış olan bir borç yükümlülüğüdür: “Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini beyan ederse, müteselsil borçluluk ortaya çıkmaktadır.
Böyle bir bildirim yoksa müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hallerde meydana gelir. Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden talep etme hakkı vardır.
Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı tahsil edilinceye kadar devam etmektedir.”
Müşterek Sorumluluk Nedir?
Müteselsil sorumluluğun, bir borcun tamamından, birden fazla borçlunun ayrı ayrı sorumlu olduğunu belirtmiştik. Müşterek sorumluluk ise, müteselsil sorumluluğa benzemekle birlikte, biraz daha farklıdır. Buna göre, müşterek sorumlulukta, birden fazla borçlu borcun tamamından değil, belirli bir payından sorumlu olmaktadır. Borç eğer 3 şahsa ait ise hepsinden ayrı ayrı tahsil edilir.
Kefil ile Müteselsil Kefil Arasındaki Fark?
Kefil ikinci borçlu olarak kabul görmektedir. Borç, ödenmediği zaman ilk önce asıl borçludan tahsil edilmesi gerekir. Fakat borç asıl borçludan tahsil edilemezse o zaman kefilden tahsil edilmesi gerekmektedir.
Müşterek borçlu müteselsil kefil ise asıl borçlu ile aynı konumda sayılmaktadır. Yani borç ödenmediğinde banka ya da alacaklı, borcun tahsili için her iki tarafı da birinci mesul olarak kabul etmektedir. Müşterek borçlu müteselsil kefil bir bakıma borca ortak anlamına gelmektedir.
Mali Müşavirlerin Müşterek ve Müteselsil Sorumluluk Halleri
- Meslek mensupları, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumludur.
- Meslek mensupları, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle (SMİYB) yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden sorumlu tutulur.
- Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgelerden sorumludur. Böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensupları, bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilirler. Mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyet, meslek mensubunca beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilecektir. Bu bildirimle birlikte meslek mensubunun sözkonusu belgelere ait sorumluluğu ortadan kalkacaktır. Sorumluluğun tespitinde, yukarıda belirtilen sorumlulukla bağlantılı olarak ortaya çıkan vergi ziyaının varlığı yeterli olacaktır. Örneğin, sehven dahi olsa yevmiye defterinde yer alan bir toplamı yanlış aktararak veya bir yevmiye işlemini yanlış hesaba kaydederek vergi ziyaına sebebiyet veren meslek mensubu ziyaa uğratılan bu vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
- Meslek mensupları, beyannamelerini imzaladıkları mükelleflerce ibraz edilen belgelerde yer alan bilgilerin kanuni defterlere ve defterlerdeki bilgilerin mali tablolara uygunluğunun yanı sıra, beyannamelere eklenen temel mali tablolarda yer alan ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine göre belirlenen Dönem Kâr/Zararı’nın doğruluğundan da sorumludurlar.
Noter Satış Sözleşmesi İptal Edilir mi? hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için tıklayınız.
İlk yorum yapan olun